Meme Kanseri Tedavisi

meme kanseri
meme kanseri

MEME dokusundaki süt kanalını oluşturan ve süt yapıcı hücrelerin kontrolsüz olarak çoğalmasıyla ortaya çıkaran bir tür kanser olmakla birlikte genelde bayanlarda görülen koltuk altlarında bazen yağ bezesi olarak algıladığımız zararlı hücrelerdir.
Meme kanserine neden olan hücrelerin çoğalması ve büyümesi oldukça zaman alan bir süreç olmakla birlikte alır. çoğaldıktan sonra hücreler lenf ve kan yoluyla vücudun diğer organlarına yayılabilir . Bu sebeple bu kanser türünün kan ve lenf yolu ile diğer organlara yayılmadan tanının konması ve konulan tanıya göre . erken tedavi oranı çok yüksektir. Bu sebeple meme kanserinin erken teşhis çok önemlidir. Dünyada bununla ilgili bir çok farkındalıklar yapılmakla ancak bilinçsiz olmamak birlikte sık sık kontroller yaptırılmalıdır.
Meme kanseri kadınlarda en çok görülen kanser türü Olmakla birlikte erkeklerde görülme oranı oldukça nadirdir.. Ancak hastalık geliştiğinde kadınlarda görülen meme kanserine göre daha hızlı ve kötü şekilde vücuda yayılır… Bu da gösteriyor ki Her 100 meme kanserinin 1’i erkeklerde görülebilmektedir.
Meme Kanseri diğer Klasik kanserleri türleri gibi ölümlere sebebiyet vermekle birlikte akciğer kanserinden hemen sonra geldiği bilinmektedir.
Meme kanserinin nedeni tam olarak bilinmese genler , sağlıksız beslenme şekli, sosyal ekonomik durum, regl durumu, doğumlar, kullanılan doğum kontrol hapları gibi birçok faktöre de değinilebilir.
Meme kanserinin görülme sıklığı genelde 50-70 yaş aralığında görülmektedir.
Meme kanseri riski ailede meme kanseri tanısı bulunduğunda artmaktadır. Anne veya kardeşte meme kanseri görüldüğünde hastalık riski 3 kat artar. Bu nedenle aile hikâyesinde meme kanseri olan kişilerin kontrollerini özellikle 40 yaş ile birlikte sık sık yaptırmaları gerekmektedir.

Her kanser Türünün kendine göre Belirtileri Vardır.
1. Meme kanseri belirtileri arasında en belirgini memede ele gelen kitledir.
2. Meme üzerinde genel olarak ağrısız sert yapılı hareketler ve bu yapılar hareket ettirilebilen veya yerinden oynamayan, zamanla büyüyebilen yapıda olan ve ele gelen şişlikler.
3. Meme boyutunda veya şeklinde değişiklik.
4. Cilt bölgesinde kızarıklık, morluk, yara, damar genişlemesi küçük şişlikler, portakal kabuğu görünüşü gibi görüntüler
5. Meme başı ve çevresinde, renk ve şeklinde değişiklik, meme başında genişleme
6. Meme başından kanlı veya kansız akıntı gelmesi.
7. Koltuk altında görülebilen elle bile fark edilen ağrılı veya ağrısız şişlikler.

Risk Faktörleri
Meme dokusu içerisinde yağ oranı daha az olan kilolu kişilerde meme kanseri riski daha çok arttığı uzmanlar tarafında da dikkat edilmesi gereken konulardan biridir.
Meme dokusunun yoğunluğunu ise mamaografk ve sonografik yöntemli makinelerle ölçülebilir. Özellikle lenfoma hastalarında göğüs çevresine yakın uygulandığı için maruz kalınan radyoterapi de meme kanseri riski sayılabilecek faktörlerden biridir. Bu sebeple özellikle lenfoma hastaları olmak üzere radyoterapi tedavisi alan hastaların tedavi sürecinden sonra hayat boyu kontrollerini sıkça yaptırmaları uzmanlar tarafından dile getirilmektedir.

Kadınlarda meme kanseri oluşumunda risk faktörü sayılabilen diğer etken de erken adet görme olayı da önemsenmelidir. Uzmanlara göre 11 yaşından önce adet görenler, geç menopoza girenler meme kanserine yakalanma konusunda daha riskli durumda kabul edilirler.

Emzirmemek ya da ilk hamileliğini 30 yaşından sonra yaşamak aşırı alkol tüketimi ve fazla kilo meme kanseri risk faktörleri arasındadır.